Du šrolo i Marta bi qamayto rëḥmowa d huyo taxtore, elo lo qadiro, miḏe d lo qayëṯla dukṯo bu beṯṣawbo d ëbcowa. |
Aslında Marta önceleri doktor olmak istiyordu, ama olamadı, çünkü istediği üniversitede yer bulamadı. |
I Marta mu šuroyo b lebo fliġoyo mšarewayla bi qrayto daz zëdqe. |
Marta başından beri karışık duygularla hukuk tahsiline başlamıştı. |
Elo lo mcajabla, mawxa ṭrela w xaṣiro i šatayo du yulfono. |
Ama hoşuna gitmedi, bu nedenle yarım bıraktı ve böylece bir öğrenim yılı kaybetti. |
Bëṯër mëftakarla d këbce saymo mede, lašan d lo xuṣro i šato d ëṯyo ste. |
Sonra bir yıl daha kaybetmemek için bir şeyler yapması gerektiğini düşündü. |
Mëjġela cam aḥ ḥawronayḏa w mšawarla bë mšabloniṯo du yulfono. |
Arkadaşlarıyla fikir alışverişinde bulundu ve bir öğrenci danışmanı aradı. |
Hawxa i Marta bdela dë mḥaḏro ruḥa li šato d ëṯyo. |
Bu şekilde Marta bir sonraki seneye hazırlandı. |
Bay yawme dat tarce ftiḥe dab beṯṣawbe zërla fërce d yulfono mšaḥëlfe w malëmla iḏacṯo rwëḥto aclayye. |
Üniversitelerin „Açık Kapı Günleri“nde değişik bölümleri ziyaret etti ve haklarında geniş bilgi sahibi oldu. |
Azza li madrašto celayto d Enschede d quryo pedagogi, lo mcajabla. Ḥa yawmo azza lu Beṯṣawbo Ḥiro d Amsterdam dë mšaylo cal i taxtoriye di nafšo. |
Pedagoji okumak için Enschede’deki yüksak okulu ziyaret etti. Ama hoşlanmadı. Psikoloji konusunda bilgi almak için bir gün Amsterdam’daki Vrije Üniversitesi’ne gitti. |
Rḥëmla, elo mërla: “Kozaycono howe casqo acli w lo qudrono mdawmono”. |
Hoşuna gitti ama „korkarım ki bu oldukça zor ve bunu başaramayabilirim“ diye düşündü. |
Bi ḥarayto azza d makaṯwo ruḥa bu Beṯṣawbo d Leiden d quryo lišono Ënglišoyo w sëfroyuṯo b nišo d huyo malfoniṯo. |
Sonunda öğretmen olmak hedefiyle Leiden Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı’na yazıldı. |
I Marta yolufto kašërto wa bi madrašto trayoniṯo. Kul naqla maydowa fuḥome ṭawwe. |
Marta lisede çalışkan bir öğrenciydi. Hep iyi notlar alırdı. |
Bëṯër me d bu Beṯṣawbo d Leiden ḥzalle at tašrore w aw warqayḏa, maqëblalle. Mlela aw warqe du tëkṯiwo. |
Leiden Üniversitesi’nde karneleri ve dökümanları kontrol edildikten sonra kabul edildi. Kayıt formlarını doldurdu. |
Bëṯër cal u darbo du nawlo mqafelala qelayto bë qriṯo qaruto l Leiden. |
Ardından internet üzerinden Leiden yakınlarında bir köyde bir oda buldu. |
Hawxa i Marta hawyo rušmoyiṯ yolufto du Beṯṣawbo d Leiden. |
Böylece Marta resmi olarak Leiden Üniverstitesi’nin öğrencisi oldu. |
Bi šato du yulfono d ëṯyo gëd mšaryo bi qrayto. |
Gelecek öğrenim yılında tahsiline başlayacak. |