ܡܰܙܪܰܥܬܐ |
Mazracto | Köy /Çiftlik |
Ḥḏo naqla bi ḥarayto di šabṯo i Saro w u Aday nafiqiwa d uxli larwal. | Haftasonu bir gün Saro ve Aday akşam yemeği için dışarı çıktılar. |
Yatiwiwa b rastorant d noše me dëṯṯe | Kendi insanlarına ait bir restoranda akşam yediler. |
Cal i ṭëbliṯo d cam gabayye ste këtwa iqarṯo Holandayto. | Karşılarındaki masada Hollandalı bir aile vardı. |
Marke larke hawi mamlo bayn du zlam Holandoyo w du Aday. | Aday ve Hollandalı havadan sudan konuşmaya başladılar. |
Mawḏacce ruḥayye bë ḥḏoḏe. | Aday ve Hollandalı birbirlerini tanıttılar. |
Hano u Holandoyo ëšme Peter wa, mërle lu Aday: | Hollandalı adamın adı Peter idi. O Aday’a dedi: |
koḏacno d lathatu Holandoye, elo komëjġolitu Holandoyo šafiro. | Hollandalı olmadığını biliyorum ama Flemenkcen iyi. |
Ono daworo no. Fquḏ, hat w i aṯtayḏux toxu štayu qaḥwa gaban bi mazracto. | Ben bir çiftçiyim. Lütfen sen ve eşin bir kahve içmek için köyümüze misafir olun. |
U Aday bë fṣiḥuṯo maqbele i zminuṯo du Peter. | Aday Peter’in teklifini zevkle kabul etti. |
Ḥozina ucdo aydarbo šafico i zyara di Saro w du Aday bi mazracto. | Şimdi Saro ve Aday’ın köye ziyaretlerinin nasıl olduğunu dinleyeceğiz. |
ܙܝܰܪܰܐ ܠܝ ܡܰܙܪܰܥܬܐ |
Zyara li mazracto | Köy (Çiftlik) Ziyareti |
Aday: Šlomo Peter, aydarbo hat? Haṯe i Saro yo, i aṯtayḏi. | Aday: Merhaba Peter. Nasılsın? Bu benim karım Saro’dur. |
Peter: B šayno aṯitu. Saro, ono Peter yo ëšmi w haṯe ste i Petra yo, i aṯtayḏi. | Peter: Hoşgeldiniz Saro. Benim adım adım Peter ve bu eşim Petra. |
Saro: B šayno abxu. | Saro: Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. |
Peter: Mën këmmitu, šotina ucdo qaḥwa, aw qamayto kurxina bi mazracto? | Peter: Ne düşünürsün; önce kahve mi içelim yoksa köyde etrafa bakmak mı istersiniz. |
Aday: Komarno, qamayto kurxina i mazracto. | Aday: Bence ilk önce köyde etrafa bir bakalım. |
Peter: Ṭrowe. | Peter: Tamam. |
Peter: Mšarina me larwal. I cmaraṯe d koḥozitu i mazracto yo. U falqano lu ytowayḏan yo w u falqo ḥreno as sṭabile du sawal ne. Aḥ ḥaqloṯani d ḥeḏora ste diḏan ne. | Peter: İlk dışarıdan başlayalım. Gördüğünüz bu bina çiftliktir. Bu kısım bizim yaşadığımız, diğer kısımlar ise çiftlik hayvanlarının kaldığı ahırlardan oluşuyor. Etraftaki tarlalar da bize ait. |
Saro: Këtxu arco rwëḥto w ilone ġalabe. Mën kosaymitu baḥ ḥaqloṯani? | Saro: Pek çok toprağınız ve bir sürü ağacınız var. Bu tarlalarla ne yaparsınız? |
Peter: Aḥ ḥaqloṯe li marca du sawal ne. Bu rabëc kosaymina ftile mu gelo daḥ ḥaqloṯe. | Peter: Tarlalar çiftlik hayvanlarının otlaması içindir. Baharda tarlalarda otlardan samantopu yaparız. |
Aday: Šafiro, mën ḥayewën këtxu? | Aday: Harika, ne çeşit hayvanlarınız var? |
Peter: Këtlan ḥammëš w šawci (75) tawroṯe. Këtlan ste kmo cwone, ceze, ḥzire w gyoṯe. Cam gabayye ste kalbo, tre sësye w tre ḥmore. | Peter: 75 ineğimiz var. Ayrıca birkaç koyun, keçi, domuz ve tavuğumuz var. Buna ek olarak bir köpek, 2 at ve 2 eşeğimiz var. |
Saro: Aydarbo komašafcitu u yawmaṯxu? | Saro: Gününüzü nasıl geçirirsiniz? |
Petra: U yawmayḏan kule košofac cam u sawal. Bu yawmo tarte kore koḥëlwina at tawroṯe, ṣafro w caṣriye. Kokënšina as sṭabile w komacalfina u sawal. D ḥaywan koyawle koqorina lu bayṭar. U Peter kocowad cal u traktor w ono kosaymono u šuġlo d lawġël. Hawxa košofac u yawmayḏan. | Petra: Bütü günümüzü çiftlikte geçiririz. Günde iki defa inekleri sağarız; öğleden sonra ve akşam. Ahırları silip süpürür ve hayvanları besleriz. Eğer bir hayvan hasta olursa veterineri çağırırız. Peter traktörü surer, ben de ev içindeki işleri yaparım. Günümüzü böyle geçiririz. |
Peter: Hano yo u cwodo dad dawore. D lo howalxu šuwole ḥrene, gëd cëbrina šotina qaḥwa. | Peter: Bu çifçilerin yaptığı şeydir. Eğer başka sorun yoksa içeri geçelim ve kahve içelim. |
Aday: Ṭrowe, cëbrina. | Aday: Tabii, hadi içeri girelim. |
Peter: Aydarbo ḥzalxu i mazracto w u cwodayḏan? | Peter: Köyümüz ve işimiz hakkında ne düşünüyorsun? |
Saro: Ġalabe šafiro. Koṭëlbina lxu kušoro w ḥaylo. | Saro: Çok güzel. Size çok başarı ve sağlık dileriz. (kuvvet, güç). |
Petra: Tawdi ġalabe. | Petra: Çok teşekkür ederiz. |
Saro: Fṣiḥina bi zyaraṯe. Hatu ste kul naqla b šayno abxu l sidan. | Saro: Bu ziyaretten çok keyif aldık. Her zaman hoş sefa getirirsiniz. |
Petra: Tawdi lu maṯyaṯxu. | Petra: Ziyaretiniz için teşekkürler. |
Saro: Tawdi alxu ste. | Saro: teşekkürler. |